açık yer

açık yer
n. the open, opening

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • açık — sf., ğı 1) Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik. R. N. Güntekin 2) Engelsiz Açık yol. 3) Örtüsüz, çıplak Açık baş. 4) Boş Kâğıtta açık yer kalmadı. 5) Görevlisi olmayan, boş (iş, görev) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık hava — is. 1) Bulutsuz hava 2) Bahçe, park gibi yapı dışı olan yer Uçurtmalar biraz gök, açık hava ve rüzgâr ister. A. Ş. Hisar Birleşik Sözler açık hava müzesi açık hava sineması açık hava tiyatrosu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık alan — is. Şehirlerde yaşayan insanların dinlenebilecekleri, çeşitli bitki örtüleri ile kaplı yer …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açık olmak — (bir yer, birine) bir yerde her zaman iyi karşılanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havuz — is., Ar. ḥavż 1) Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton vb. şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genellikle üstü açık yer Asıl binanın iki yanındaki kuru havuzlara ve havuzların hemen yanı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • BAZAR — f. Alış veriş. Ahz ü itâ. * Alış veriş yeri. Pazar. Üstü açık yer ki, hergün veya belirli günlerde herkes satacağını oraya çıkarıp pazarlıkla veya açık artırmayla satar. * Fiat kararlaştırılıp alış verişte uyuşmak için yapılan konuşma veya… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dansing — is., İng. dancing Dans etmek için gidilen, halka açık yer Barlarda, gazinolarda, dansinglerde millî dilin konuşulduğunu pek işitmezsiniz. O. S. Orhon …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • örtme — is. 1) Örtmek işi 2) hlk. Baş örtüsü 3) hlk. Üstü kapalı, önü açık yer Damın örtmesinin altında hasta koyunlara bakıyordu bir adamla beraber. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • revak — is., esk., Ar. rivāḳ Üstü örtülü, önü açık yer, sundurma …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teras — is., Fr. terrasse 1) Bir yapının damında çevresi, üstü açık yer, ayazlık, taraça Ayrıca denize bakan bir de büyük terası vardı. Ç. Altan 2) Damın, genellikle çamaşır sermeye yarayan ve üstü çinko ile döşeli bulunan düz bölümü, tahtaboş 3) coğ.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tabak gibi — dümdüz ve açık (yer) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”